İKLİM HAFTASI AÇIKLAMASI...

 

Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi öncesi, dünyanın pek çok yerinde iklim aktivistleri, iklim krizine dikkat çekmek adına,20 Eylül tarihi için grev çağrısında bulunmuştur. Türkiye'den de Friday's for Future (Gelecek için Cuma'lar) ve Sıfır Gelecek organizasyonları, İstanbul başta olmak üzere pek çok şehirde gerçekleştirilmesi adına söz konusu bu grev çağrısına ortak olmuştur.

 

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 30.yıl dönümü olan 2019 senesinde, çocukların yaşadığı en önemli hak ihlallerinden biri “Kirlilik ve İklim Krizi”dir. Düzensiz hava olaylarının yaygınlaşması, buna bağlı gerçekleşen uzun süreli kuraklıklar ve seller ve zehirli hava iklim krizinin bir parçasıdır ve bütün bunlar en çok da çocukları etkilemektedir. 

 

İklim krizine ilişkin olarak Türkiye, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolüne taraf ülke konumundadır. Sözleşmelerdeki amaca göre“... ekosistemlerin iklim değişikliğine doğal bir şekilde uyum sağlamasına, gıda üretimini tehdit etmeyecek ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilir şekilde devamına izin verecek bir zaman dahilinde ulaşılmalıdır.”

 

Bu iki sözleşmeye taraf olan Türkiye sera gazı salınımları, ulusal politikalar ve en iyi uygulamalar ile ilgili bilgileri toplamak ve paylaşmakla yükümlüdür. Sözleşme, Tarafların ulusal salınım envanterleri geliştirmelerini, iklim değişikliği azaltım ve uyumu kolaylaştırma önlemleri içeren ulusal programlar hazırlamalarını ve uygulamalarını ve uygulama ile ilgili bilgileri Taraflar Konferansı’na bildirmelerini gerektirmektedir.

 

Dünyanın birçok yerinde, iklim krizinin geleceklerini ne denli etkilediğinin ve etkileyeceğinin farkında olan çocuklar, gelecekleri için biz büyüklerin dikkatini çekmeyi amaçlamakta ve haklarını korumak adına iklim krizine karşı mücadele etmektedir. Türkiye de taraf olduğu sözleşmeler kapsamında söz konusu yükümlülükleri yerine getirirken çocukların çağrılarına kulak vermeli ve yine çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimine olumsuz etkileri olan iklim krizine ve doğanın yok edilmesine dur demelidir.

 

 

                                                                  TUNCELİ BAROSU YÖNETİM KURULU