“DEMOKRATİK BİR ÜLKE OLMANIN EN ÖNEMLİ GÖSTERGESİ "ÖZGÜR BASIN"DIR.”

Bugün, 1961 Anayasasında gazeteciler lehine yer alan hükümlerle birlikte "Çalışan gazeteciler bayramı" olarak kabul edilmişti, ancak 12 Mart 1971 askeri darbesinden sonra bu hakların bir kısmının geri alındı ve " 10 Ocak Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirildi.
Koronavirüs salgını ile birlikte var olan adaletsizlikler derinleşti, siyasi iktidar bir yandan toplantı ve gösteri özgürlüğünü, diğer yandan düşünce, ifade ve basın özgürlüğünü aşırı boyutlarda kısıtlayarak, adı konmamış bir olağanüstü hal ilan etti.  
Basın ve ifade özgürlüğünde Türkiye şu an da 180 ülke arasında 154’üncü sırada. Gazetecilere sürekli davalar açılıyor, göz altına alınıyor gazeteciler, işsiz kalıyorlar, sansür uygulanıyor. 
Demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri, basın ve ifade özgürlüğü gibi konularda evrensel standartların kabul edilerek, uygulanması şarttır.
Dünyanın en büyük gazeteci hapishanesine dönen, İşsiz gazeteci sayısı binlerle ifade edilen, Mesleğini yapabilen gazetecileri hükümet tarafından ezilen  ülkemizde, Çalışan Gazeteciler Günü, kutlama değil ancak mücadele günü olur.
Umarım, demokrasinin yeşerdiğini, basın ve düşünce ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalktığını, gazetecilerin halkın haber alma, bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkını sağlayacak haberler yaptığını görebiliriz.
Mesleğini tarafsız ve ilkeli bir biçimde icra eden, demokrasimize katkı sağlayan bütün gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, meslek hayatlarında başarılar diliyorum. 
Av. Kenan Çetin
Dersim Barosu Başkanı